© Rize Tv Radyo Vitamin AŞ.

Anadolu medeniyetlerinin kültürel hazinelerini deri rölyefle yeniden yorumluyor

Gökhan İÇKİLLİ/SAMSUN, (DHA)- SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tamer Aslan, Anadolu’da yaşayan medeniyetlerin ve onların kültürel hazinelerini, deri rölyefle yeniden yorumladığını belirterek, bu çalışmanın sabır isteyen bir iş olduğunu söyledi.

Anadolu’da yaşamış medeniyetlerin ve onların kültürel hazinelerini bir nevi yeniden yorumlayarak deri üzerine rölyef olarak aktaran OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tamer Aslan, yaklaşık 40 seneyi aşkın deri çalışması, bugünlerde ise deriyi camla birleştirerek vitray çalışması yapıyor. Doç. Dr. Aslan, çalışmalarda sfenks, horoskop, haldi ve Atatürk gibi görsellerle dikkat çekiyor.

Bu tür çalışmalara öğrencilik döneminde başladığını belirten OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tamer Aslan, “Yaklaşık 30 yıldır Samsun’dayım ama deri ile ilgili çalışmalarımı üniversiteli yıllarımda başladım. Yaklaşık 40 seneyi aşkındır deri ile çalışıyorum. İlk önce buna öğrencilik yıllarımda harçlığımızı çıkarmak için hediyelik eşyalar, çanta, kemer, cüzdan yaparak başladık. Rahmetli Saim Bugay hocamızın bize ön ayak olmasının teşvikiyle başladım. Üniversite yıllarım bittikten sonra memleketim Sinop’a dönüp orada atölye açtım. Çok uzun yıllar çalıştım. Dünyanın dört bir tarafına yaptıklarımı gönderdim. Sonra 1996 yılından itibaren de akademik hayatım başladı ve uzun bir süre deriden de uzak kaldım. Akademik hayatın getirileriyle ve gelen talepler üzerine deriye yeniden başlamam söylendi. Başladım ama konsept değiştirdim. Gündelik kullanım eşyaları, hediyelik eşyalar değil, daha çok sanatsal, daha çok sanata dönük biraz daha akademik, deri rölyef üzerinde çalışmalar yapmaya çalıştım. Heykel tarzında denemelerim oldu” dedi.

Doç. Dr. Aslan, “Deri rölyef özel bir alan. Çok yapılan ya da üretilen bir alan değil. O yüzden de ilgi çeken bir alan. Bu biraz da akademik bir altyapı istiyor. Örneğin deriyi tanımanız dışında, desen bilgisini bilmeniz lazım, anatomiyi bilmeniz lazım. Bana herkes deriyi nasıl rölyefe çevirdiklerini söylediklerinde tırnağımı gösteriyorum. Tırnağımı da kullandığım yerler var ama daha çok işlerin üzerinde çalıştığım malzeme ve materyalleri kendim tasarlıyorum. Yapacağım işe göre o malzemenin aletini üretiyorum. Birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Anadolu, günümüze ve geleceğe bıraktığı zengin kültürel görsel mirasları ile Dünya Kültür varlıkları içerisindeki yerini önemle temsil etmektedir. Anatolia isimli bir seri ile Anadolu’daki tarihi ve günümüze uzanan görsel kültürleri çalıştım. Bu çalışmalar ile yurt içi ve yurt dışında kişisel sergiler açtım ve karma sergilere katıldım. Mezopotamya’dan başlayarak Asur, Hitit, Amazonlar, Frigler, Selçuklu, Sümerler, Urartu gibi bulunan kültürel-görsel miras buluntularının deri ile yeniden yorumlanarak ve sahip olduğumuz kültürel hazinelerin dünya genelinde yer aldığı bölgelere dikkat çekmek istedim” diye konuştu.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER