CHP İstanbul Milletvekili Aydoğan: Rize’de Bir Kabuk Değişikliği Var. Rize’ye İlgimiz Devam Edecek
SİYASETCumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, “Rize’de bir kabuk değişikliği söz konusu. Bireyin kendini özgürleştirdiği bir Rize görüyoruz. Bizim Rize’ye ilgimiz devam edecek” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan ve Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, bir dizi ziyaret ve programlara katılmak üzere Rize’ye geldi. İki gündür Rize’de bulunan ve merkez ile ilçelerde STK temsilcileri ve vatandaşlarla bir araya gelen Milletvekilleri Aydoğan ve Adıgüzel, İl Başkanı Saltuk Deniz’in başkanlığında basın mensuplarıyla kahvaltılı toplantıda bir araya gelerek Rize değerlendirmelerini aktardı.
Rize Öğretmen Evindeki toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, en büyük projelerinden bir tanesinin herkesin çekinmeden istediğini söyleyebildiği, demokratik bir anlayışının ve siyasi tartışmaların az olduğu bir Rize olduğunu ifade ederek, “Rize’nin sadece çayın başkenti olmakla kalmayıp aynı zamanda demokrasi ve hoşgörünün birlikte yaşama geleneğinin siyasi anlaşmaların yoğun olduğu, siyasi tartışmaların çok fazla olmadığı, demokrasinin olduğu, herkesin istediğini söyleyebildiği bir il haline getireceğiz. En büyük projelerimizden bir tanesi bu. Çünkü bu önemli bir kimlik olduğunu düşünüyoruz. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkelerin arasında demokrasi gelişmişse o ülkeler gelişmiş oluyorlarsa Rize’de de demokrasi kültürünün oturması, yerleşmesi noktasında birçok ilden, birçok yerden önde olduğumuzu da biliyoruz. Rize bu konuda bence çok daha iyi noktada. Daha da iyi yapmak bizlere düşen görev. Bu noktada çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Daha da farklı çalışmalarımız olacak önümüzdeki haftadan itibaren.” Dedi.
İl Başkanı Deniz, özel sektör firmalarının yaş çayı taban fiyat üzerinden üreticilerden alması dolayısıyla çaydaki bu koşulların iyi gitmesinin kendilerinin çay kanunu ile ilgili görüşlerini dile getirmekten alıkoyamayacağını kaydederek, “Çaydaki koşulların iyi gitmesi bizim çay kanunu ile ilgili görüşlerimizi dile getirmekten alıkoyamayacak bir durum değil. Son yaşanan olaylar aslında çay kanununun hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini ve çay kanununun en önemli maddesi olan taban fiyat uygulamasının bir an önce yasalaşmasının özellikle birinci sürgünde yaşanan gelişmelere baktığımızda bunun çok daha acil olduğunu görüyoruz. Herkes şunu gördü ki, hep beraber gördük ki aslında taban fiyat uygulaması olduğu zaman özel sektör de taban fiyattan çay alabiliyor, zorlanmıyor. Hatta bazı yerlerde özel sektörün yüksek fiyattan çay aldığını görüyoruz. Demek ki olabiliyormuş, demek ki bu iş yapılabiliyormuş. Bizim şu ana kadar bunu söylediğimizde yapılan itirazların hiçte gerçekçi olmadığını görmüş olduk. İkinci sürgünde başka olaylar olabilir, rekolte artar vs. Bunun nedenleri var tabi ama nedenler ne olursa olsun ticaret anlamında fiili olan taban fiyat uygulamasının aslında özel sektörü çok fazla zorlamadığını özel sektörün taban fiyattan alım yapabildiğini hepimiz görmüş olduk. Bu nedenle burada şöyle bir tehlike olabilir. Özel sektör taban fiyattan çay almayı öğrendi bundan sonra alıra sığınmaktansa taban fiyat uygulamasını hayata geçirecek olan çay kanununun ivedilikle çıkartılması gerekmektedir.” diye konuştu.
Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel ise burada yaptığı açıklamalarda Rize’ye sık sık geldiklerini ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte 40 milletvekili ile Rize’ye ziyarette bulunduklarını belirterek Rize'yi önemsediklerine vurgu yaptı.
Rize’nin sorunlarının Türkiye’nin sorunlarından çok farklı olmadığını, kendine özel bazı durumların olduğunu, özellikle tarım alanında çay sorunları ile ilgili sorunları kanun teklifleriyle, İl Başkanının Genel Başkana ulaştırdığı raporlarla kamuoyuna açıkladıklarını kaydetti.
Adıgüzel, çayın dışında Rize’de arıcılık, kivi, narenciye gibi ürünlerin devlet aklıyla organize edilmesi gerektiğini belirterek çayın Rize’ye ısrar sonucu kazandırıldığını ifade etti. Cumhuriyet tarihinde çayın birinci denemesinde başarısız sonuçlar alındığına vurgu yapan Adıgüzel, “Mesela çay buraya Cumhuriyet döneminde ısrarla olmuştur. Bir kere denemeyle bir şey olmamıştır ikinci deneme yapılmış. Benzer şekilde sadece Rize’de değil Türkiye’de hükümetin belli alanlarda toprak yapısını, iklimi inceleyerek buralarda daha önce olmayan ürünlerle ilgili çalışmalar, bir projeksiyonlar, planlamalar yapılmadı. Bunun Rize içinde yapılması lazım. Mevcut tarımın dışında çay dışında neler yapılabilir? Turizm potansiyeli ne olabilir, yayla turizmi bunları görmeye çalışıyoruz. Bunların dışında sağlık, milli eğitim, ulaşım sorunlarını yerinde görmeye çalışıyoruz. Gençlerle sohbet ettiğimizde yurt dışına kapağı atmak isteyen gençler olduğunu görüyoruz. Yerel yönetim sorunlarına bakıyoruz. Başkanımızın buralarda çok sevildiğini görüyoruz. Halkla arasındaki bağı kurmuş. Buradan aldığımız verileri sayın genel başkanımıza bir rapor halinde sunacağız. Bunu neden yapıyoruz? Çünkü biz iktidara hazırlanıyoruz. İktidar olduğumuzda bizim her bir il için elimizde bir veri tabanı olması lazım. Yani burayla ilgili ben ilave bir çalışma yapana kadar o boşluğu değerlendirmem lazım. Hazır projelerimiz olması lazım. Rize’ye geldiğimizde söyleyecek şeylerimiz olması lazım. Aynı şekilde Rize’nin bizi tanıması lazım. Burada bir iletişim kültürünün bir siyasi tolere etmeyi, birbirimizi anlamayı, birbirimize toleresyon göstermeyi öğrenmeliyiz. Biz kendimizi bu mihvalde anlatmak istiyoruz. Size anlatılan gibi değil. O yüzden sabah gelip akşam dönmedik 3 gündür Rize’de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün itibariyle büyükşehir olmayan 51 ilde 135 milletvekili ile sahadayız. Bütün Türkiye’deyiz sadece Rize’de değil. O yüzden bildiğimiz sorunların üzerine daha da fazla veri alıp göremediklerimiz görmek için sahadayız. Bu muhakkak bize ilerleyen süreçte iktidar olduğumuzda bize ve Rize’ye çok büyük katkılar yapacaktır.” diye konuştu.
İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan ise konuşmasında Rize'de bir kabuk değişimin söz konusu olduğunu ve kendilerinin Rize’ye ilgisinin devam edeceğini belirterek, “Bizim Rize’ye ilgimiz devam edecek. Bizimle sınırlı değil. Sayın genel başkanımızın buraya ziyaretleri oldu, farklı arkadaşlarımızın farklı zamanlarda ziyaretleri oldu. Bizden sonra da gelecek ve bu ilgiyi devam ettirecek kalabalık bir grubumuz olacak. İl başkanımızın da söylediği gibi ekonomik masasına bir talep söz konusu Rize’nin ekonomik dinamikleri tarafından benim de hukukçu olarak içinde bulunduğum Faik Öztrak’ın başkanlığında 22 arkadaşımızdan kurulu 22 ekonomi masasındaki arkadaşlarımızla eğer zaman uygunluğu söz konusu olursa il başkanımızın koordinasyonunda burada bir toplantı düzenleyeceğiz. Rize bizim özel ilgi alanımız. Özel ilgi alanımız derken diğer illerden farklı değil. Bir kabuk değiştiriyor Rize. Rize’de bir kabuk değişikliği söz konusu. Bireyin kendini özgürleştirdiği bir Rize görüyoruz. Sokağa çıktığımız zaman bizim insanlarla temasımız çok farklı. Rize halkı Cumhuriyet Halk Partililerin de cami avlusunda sakal öpen insanlar olduğunu, parklarda peştemalli teyzelerin ellerini öpen insanlar olduğunu anlayacak bizimle beraber anlayacak. Bunları yapıyoruz. Biz aslında bir siyasi hükümranlık, bir siyasi dogmatiklik, bir siyasi önermelerini klasik siyasetçiler gibi milletin önüne döküp giden insanlardan olmak istemiyoruz. Rize’de geliş sebeplerimizin arasında önermelerimizin algılanmasının algı alanını yaratmak var. İnsani ilişki kurmak var. Rize’nin sorunları ile ilgili çözüm ürettik o üretimin ne kadar yerinde olduğunu görmek var. Varsa Rize’nin ben aşağı yukarı genel merkezimize eksiksiz bunların iletildiğini biliyorum. O yüzden il başkanımıza ve buradaki yol arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Çok özel yol aldılar Rize’de farkındayız. Varsa yeni yeni filizlenen sorunlar ya da üzerine eğilmesi gerekenler onların tespitini yaparak genel merkezimize detaylı bir rapor sunma mantığıyla buradayız.” Dedi.
Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekillerinin üzerinde kendileriyle yapışık ikiz gibi yürüyen siyasal bir kimlik olduğundan bazı yansımaların da söz konusu olduğunu ve Rize’de demokratik toplum özlemi ile adalet arayışı özlemini gördüklerini kaydeden Aydoğan, “Ama bizim her girdiğimiz alanda üzerimizde yapışık ikiz gibi bizimle yürüyen bir siyasal kimlik de var. Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleriyiz. Doğal olarak o kimliğin de bazı yansımaları var. CHP’nin ana önermeleri var hayata ilişkin. Bu Rize’nin de sokak aralarında zaten kendisini hissettiriyor. Genel başkanımızın çok farklı zamanlarda dile getirdiği huzurlu bir hayat yaşayabilmemiz için önce adil ve demokratik bir yapıyı kurmamız lazım. Rize sokaklarında daha önce geldiğimizde bizimle sohbete zorlanan dostlarımızın bizimle yar olması, dost olması, sohbeti uzatması, hatta programımızı sarkıtarak yapma nedenimiz olması bizi sevindirdi. Bu söylediğim demokratik toplum özlemini ve adalet arayışı özlemini Rize’de gördük. Toplumun içinde gördük, vicdanında gördük. Bu bir siyasal bir meselenin ötesinde bir vicdanı mesele, insan olmaktan kaynaklı bir talep olduğunu hissediyoruz burada. İkincisi üreten bir Türkiye ihtiyacı var. Rize zeki insanların üretken insanların olduğu bir şehir. Belki sadece çayla uğraştığınız zaman doğanın size sunmuş oldukları üzerinden bir yaşam sürdürebilirsiniz ama aynı zamanda marka üreten, ticari hayatın içerisinde yer alan, farklı fikirleri sahaya süren, diasporası ile bile entellektürel müdahaleler yapan Rize’nin dışındaki kimlikleriyle çok özel bir kent. O yüzden o dışarıdaki kimlikle buradaki kimliğin etkileşimi bizim açımızdan çok kıymetli onu da takip etmemiz gerekiyor. Üreten bir Türkiye bizim önümüzdeki ana önermelerden bir tanesi gördük ki Rizeliler zaten bizi bu konuda fikren destekliyorlar. Güçlü bir sosyal devlet Rize sokaklarında en çok rastladığımız şeylerden bir tanesi. Çaykur’dan ve diğer yerlerden emekli olan insanlarımız. Bazı ilçelerde çok fazla yoğunluktalar. Olağanüstü sıkıntı yaşamamalarının temel nedeni çaydan da bir miktar geliri var, emekli olarak bir miktar gelirleri de var. Yaşadığı yerlerin ortalamasının altında da olsa sıkıntılı da olsa bir hayat devam ettiriyorlar. Ama Türkiye’nin her tarafında olduğu gibi Rize’de de Çaykur hariç ortalama 2 bin lira, 2 bin 500 lira, bin 500 lira emekli maaşıyla parklarda bizimle sohbet eden abilerimize amcalarımıza rastladık. Bu bir yanıyla beraber bir teminat o emekli maaşı ama diğer yanıyla beraber de emeklimize 150 doları 170 doları mübah gören bir anlayış haline geldi ülkemizdeki yönetim. Bizim buna ilişkin başka önergelerimizi de oradaki dostlarımızla paylaştık. Biz açlık sınırının altında yoksulluk sınırın altında asgari ücretin altında emekli maaşını kabul edemeyeceğimizi, o güçlü sosyal devletin buralara müdahale edeceğini aile destek sigortası kanalıyla küçücük çocuğundan üniversitedeki gencine kadar yaşlı bakıma muhtaç insanlarından pozitif anlamda bir şekilde desteklenmesi gereken kesimlere kadar fikirlerimizi paylaştık Rize halkıyla beraber. Çünkü Rize de Türkiye’nin bir parçası ve bu sorunlar burada da var. En çok da genel başkanımızın 4. ayak olarak tanımladığı sürdürülebilir hükümet değil devlet politikası halini alabilecek nepotizmden uzak, herkesin kendisini eşit hissettiği objektif ve sübjektif anlamda eşit algının yaratıldığı bir toplumsal yapı ve yönetme yapısı olarak Rizelilerle sohbetlerimizi yürüttük. Burada kamulaştırma mağdurlarını da gördük. Merkezi idarenin acil kamulaştırmalara yaparak mağdur ettiği kamulaştırma mağdurlarının yanında olacağız. Hukuka uygun olmayan müdahalelerin olduğunu gördük, onların sesi olmamız gerekiyor, onların yanında olmamız, gerekiyor, onların yanında olacağız.” şeklinde konuştu.
Toplantıya, ayrıca, Merkez ilçe Başkanı Necati Topaloğlu, İl Gençlik Kolları Başkanı Muharrem Diler, Rize Belediye Meclis Üyesi Nurten Çemberci, il ve ilçe yöneticileri katıldı.
İlginizi Çekebilir