Fındıklı Belediye Başkanı Çervatoğlu Basın Açıklaması Yaptı
SİYASET2019 yılındaki festival davasıyla ilgili Rize CHP İl Başkanı Saltuk Deniz ve Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu Basın açıklamasında bulundu.
RİZE'nin Fındıklı ilçesinde 3 yıl önce düzenlenen festivalde, 2 kişi arasında çıkan kavgayı ayırmak için bir polis memuru havaya ateş açmıştı.
"Değerli Fındıklı Halkına ve Basın Emekçisi Dostlarımıza…
Martın sonu bahar diyerek Sözün, Yetkinin, Kararın Fındıklı Halkında olmasını sağlayan anlayışın seçim zaferini kabullenemeyen, MECİ anlayışıyla, dayanışma ruhuyla birlikte Fındıklı halkının kendini yönetme iradesi göstermesini hazmedemeyen, kültür sanat alanında karanlıklara inadına sanat diyen, tüm engellemelere rağmen şeffaf bir şekilde Toplumcu belediyecilik anlayışını hayata geçiren, halkıyla birlikte halkına hizmet edenleri hazmedemeyen anlayış tarafından 2019 yılında Fındıklı halkının hiç bir sorun yaşanmadan gerçekleştirdiği Festival provoke edilmeye çalışıldı. Ancak başaramayınca halkın iradesini boğabilmek için bu süreç ortaya çıktı.
Fındıklı Belediyesi olarak ViçeFest adıyla 14-18 Ağustos 2019 yılında düzenlendiğimiz “Yeşil Altın Gümüş Deniz” festivalinde Mor ve Ötesi müzik grubunun sahne aldığı esnada gençler arasında tartışma yaşanmış, gençler festival görevlilerimizce alan dışına çıkartılarak polis memurlarına teslim edilmişti. Olay bitmiş olmasına rağmen alan içerisinde görevli olmayan ve dışarıdan alana giren polis memuru engelli ve yaşlı bölümünde havaya iki el ateş açmış ve alanda izdiham yaşanmasına sebep olmuştu. Olayların büyümesini önleyen belediye çalışanlarımızın olayla ilgileri olmamasına ve olay sonrasında tüm alanı sakinleştirerek boş kovanlarla birlikte polis memuru hakkında mağdur olarak suç duyurusunda bulunmamıza rağmen mağdurluktan sanık olmamıza neden olan bir durumla karşı karşıyayız.
Olayın ardından Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu ve Festival Komitesi görevli polis memurundan şikayetçi olmuş ancak kovuşturulmaya yer bulunmamış, buna karşılık Fındıklı Belediye Başkanı Çervatoğlu ve 5 festival görevlisinin “görevi yaptırmamak için direnme ve kasten yaralama” suçlarıyla yargılanmasına karar verilmişti.
Dün (21 Mart Pazartesi) görülen davada savcı mütalaasında sanıkların 3’ü hakkında beraat istenirken; şahsıma ve çalışanımız Yücel Oğuz’a TCK 265/1 maddesi gereği görevi yaptırmamak için direnme suçundan 6 ay ile 3 yıl arası ceza istenmiştir.Bu suçtan mahkum edilmem halinde hak mahrumiyeti yani seçme ve seçilme hakkımın elimden alınması söz konusu olacaktır.
İddiaya ilişkin iki tane beyan var. Birisi şikayetçi olan polis memurunun ifadesi diğeri ise tanık olarak bulunup getirilen dava sonrasında vatandaşlığa geçmiş olan yabancı uyruklu (AKP Kadın kollarında gayrı resmi olarak çalışmış ve emniyetle gayrı resmi tercümanlık yaptığı bilinen) bir tanığın ifadesi. Bu öyle bir tanık ki soruşturma aşamasında savcılığa gidip, soruşturma dosyasının fotokopisini istiyor ve bu dosyanın fotokopisi veriliyor. Tanığın soruşturma dosyasının fotokopisini alması ile daha önce karşılaşan birisi var mı bilmiyorum?
Eskiden Ergenekon, Balyoz vb. davalar, bugün Gezi gibi dava soruşturmalarında gizli tanık ifadeleri ile masum insanlar suçlanıyordu. Bizim davamızda buna dahi ihtiyaç duyulmadan soruşturma dosyasının bir örneğinin verildiği taraf gibi davranan bir tanık var. Kısacası gizli tanıktan taraf tanık, apaçık tanık aşamasına geçilmiş durumdayız.Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğünü yaratacağız diyerek demokrasi ve özgürlüklerimizi yok sayarak gerçekten üstünlerin hukukunu inşa ettiler. Bizlerin bunu hayal etmesi mümkün değildi. Hayaldi gerçek oldu.
Kaldı ki Fındıklı Halkının tanıklığı hiçe sayılmış taraf tanık olarak dinlenen şahsın çelişkileri hiç göz önünde bulundurulmamış, olayla ilgili polis ifadesi ve taraf tanık ifadesi yeterli görülerek 3 yıla kadar ceza istenmiş, hak mahrumiyeti eklenerek seçme ve seçilme hakkımıza yasak getirilmeye çalışılmıştır. Varsın getirsinler; cezalarınız da yasaklarınız da bizlerin özgürlük, demokrasi, adalet mücadelesini geri düşüremez.
Çok yakındır hukukun üstünlüğünü inşa edeceğimiz, adaleti hakim kılacağımız ve kimseyi ötekileştirmeden kardeşçe yaşayacağımız günler çok yakındır çok yakın.
Burada yapılmak istenen;
Eşit, özgür ve kardeşçe yaşadığımız ilçemizde ötekileştirerek toplumsal gerginlikten beslenenlerin istemidir,
Fındıklı halkının iradesini tanımayanların istemidir,
Sözün, Yetkinin, Kararın Fındıklı halkında olmasını istemeyenlerin talebidir,
Dün kayyum atama tehditleri ile bizleri yıldırmaya ve görevden almaya çalışanların istemidir,
Burada yapılmak istenen;
Halkı ile birlikte halkı için çalışanları mahkum etme istemidir,
Şeffaf bir şekilde Toplumcu Belediyecilik anlayışından rahatsız olanların istemidir,
Kısacası burada yapılmak istenen;
MECİ anlayışıyla halkıyla birlikte halkı için çalışanları hazmedemeyen, yolsuzluk ve yoksulluk düzeninin sürmesini isteyenlerin talebidir,
Varsın kendi hukuksuz sisteminiz bizi cezalandırsın. Varsın sizin yasaklarınız bizi yasaklasın. Ama şunu unutmayın ki o cezalarınız halkı için çalışan bizlere vız gelir vız. Halkımızın gönlünde ve çok yakın gelecekte sizler mahkum olacaksınız o seçim sandıklarında.
Bu hukuksuzluğa karşı er yada geç halkın gerçek demokrasisi ve adaleti iktidar olacak, bundan da kimse kaçamayacak.
Dün GEZİ ve BOĞAZİÇİ davalarında görüldüğü gibi hukukun üstünlüğünü değil üstünlerin hukukunu yaratarak bizleri mahkum etmek isteyenlere bir kez daha buradan sesleniyoruz;
Ne GEZİ Ne BOĞAZİÇİ NE MECİ’yi mahkum edebilirsiniz.Onlar halkımızın en önemli yerinde yerlerini aldılar.Söz Yetki Karar Fındıklı Halkının MECİ anlayışıyla,halkımızla birlikte çocuklarımız için aydınlık yarınlarımızı mutlaka inşa edeceğiz."ifadelerine yer verildi.
İlginizi Çekebilir