İkinci el araçların ön plana çıktığı şu günlerde, herkesin dikkat etmesi gereken bir konu bulunuyor. Bazı araç sahipleri, ağır hasar almış aracını sigorta şirketine bildirmeden tamir ettiriyor. Aslında hurdaya çıkması gereken aracın yeniden tamiri, aracı satın alacak kişiler için büyük tehlikelere yol açabiliyor.
İkinci el otomobil satın almak isteyen bir tüketici, hiçbir zaman kazaya karışmış bir aracı satın almak istemez. Haliyle de kaza yapmadığı iddia edilen araçlar, satış platformlarında ön plana çıkarlar. Ancak sektör kaynakları, ikinci el otomobil satın alırken hiç olmadığı kadar dikkat edilmesi gerektiğini savunuyorlar. Zira hurdaya çıkarılması gerekirken kayıt dışı tamir edilip satışa çıkarılan araçların sayısında gözle görülür artış var. Bu durum, aracı satın alan vatandaşların hem hayatlarını hem de birikimlerini tehlikeye atıyor.
Sektör kaynaklarına göre özellikle de tek taraflı kazaya karışan ağır hasarlı araçlar, sigorta şirketine bildirilmeden tamir ediliyor. Bu sayede "ağır hasarlı" kaydından kaçan fırsatçılar, aracın komple boyandığını ileri sürerek satışa sunuyor. Benzerlerinden daha uygun fiyata satın alınabilen bu araçlar, detaylı ekspertiz raporu alınmadığında büyük sorunlara yol açabiliyor. Çünkü araçlar genellikle yolda kalıyor ya da bir kaza sırasında çok daha büyük yaralanmalara yol açabiliyor.
"Vatandaşlar aldatılıyor"
Otomotiv sektöründeki yeni fırsatçılık yöntemini masaya yatıran Yenişafak, konuyla ilgili bazı isimlerle görüştü. Bu isimlerden bir tanesi de yıllardır tamircilik yapan Salih Öztürk'tü. Öztürk, ikinci el araç piyasasındaki korkunç fırsatçılık yöntemiyle ilgili şöyle konuştu: Oto kaportacılar ve oto tamirciler hasarlı araç alım satımı yapıyorlar. Zaten yürüyen aksamında problem olan, hava yastığı açılmış, takla atmış olan aracın perte çıkıp hurdaya gitmesi gerekir. Şimdi vatandaşlar ağır hasarlı aracını ya satışa çıkarıyor ya da yaptırıp ilana koyup satıyor. Perte çıkması gereken aracın rayiç bedeli 100 bin lira mesela. Vatandaş aracını gidip 50-60 bin liraya toplatıyor. Yürür hale getirip, ilana komple boyalı, hasar kaydı yok, tramer yok yazıyor. Perte çıkarıp 100 bin lira rayiç bedel alacağı aracını ikinci el piyasasında emsallerinden 8-10 bin lira ucuza satarak rayiç bedelin 2 katını kazanıyor. Bu araçlar ağır hasar almış ve trafiğe çıkması ciddi sorun oluşturuyor...
Ekspertiz işiyle uğraşan Gürbüz Taşkın da konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Taşkın'ın açıklamaları, ikinci el araç alırken kendini güvence altına almak isteyen vatandaşların neler yapması gerektiğini gözler önüne seriyor. Yetkili ismin açıklaması şöyle: Bu araçların sayısındaki artışın temel nedeni piyasadaki ikinci el araçlarda meydana gelen fahiş fiyat artışı. Vatandaş aracının sigortası olsa bile tek taraflı kazalarda ağır hasar almış olan aracını sigorta şirketine bildirmiyor. Sigorta şirketinin araç için belirlediği rayiç bedeli almak işine gelmiyor. Çünkü aracı tamir ettirip sattığında alacağı rayiç bedelden 2-3 kat daha fazla paraya aracını satabiliyor. İşte burada araç alımında ekspertizin önemi ortaya çıkıyor. TSE 13805 standart onaylı ekspertizlerde araçların kapsamlı tarama paketlerden geçirilmesi gerekiyor. Üstelik sigorta şirketleri bunu yasal yapıyor. Sigorta şirketleri tamir edilmesi için yetkili servise götürülen ağır hasarlı aracın ne kadar masrafla tamir edileceğinin tespiti için aracı ekspertize baktırıyor. Bu esnada aynı aracı sovtajcılara sunuyorlar. Sovtaj, hasarlı araçlı alan araçların satılarak sigorta şirketinin giderinin azaltılması gerek. Eğer tamir masrafı fazla ise şirket aracı sovtajcılara satıyor. Böylece araç sahibine ödenmesi gereken rayiç bedelin büyük bölümünü sovtajcıdan alıyor. Yani sigorta şirketinin gideri ciddi anlamda düşüyor
Yorum Yazın