Rize'nin zorlu coğrafyasında yaya geçişlerinin vazgeçilmezi olan tescilli 104 kemer köprü, bugün turistlerin en uğrak noktaları arasında yerini aldı.
Rize'de yüzyıllarca ticaret kervanları ve yayalara hizmet veren 104 kemer köprü, bugün turistlerin en uğrak noktaları arasında yer alıyor. Rize İl Kültür ve Turizm Müdürü Esra Alemdaroğlu, "Vadilerde gezdiğiniz zaman mutlaka bir tarihi köprüde mola verip orada fotoğraf çektiriyorsunuz. Geçmişten günümüze tarihi değerleri ile birlikte getirdiği hoş bir görüntüsü var" dedi.
Tarihi İpek Yolu'nun önemli uğrak noktalarından olan Kız Kalesi, Ciha Kalesi, Zil Kale ve Kale-i Bala gibi ulaşım güzergahındaki vadilerde çok sayıda kemer köprü bulunuyor. Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından köprülerin 104'ü tescil edildi.
Kemer köprülerin ilk kimler tarafından inşa edildiği kesin olarak bilinmemekle birlikte eski çağlardan itibaren farklı toplumlarca yapıldığına dair bulgulara rastlanıyor.
Yuvarlak ve kemerli yay görünümündeki köprüler, aşırı yağışlarda meydana gelen su taşkınlarına rağmen ayakta kalmaları ile dikkati çekiyor.
Yaya ulaşımının sağlandığı köprülerin yükseklikleri, kuruldukları vadinin derinliğine göre 2 ila 20 metre, uzunlukları ise 20 ila 45 metre arasında değişiyor.
Bölgeye ayrı bir güzellik katan kemer köprülerin büyük çoğunluğu Ardeşen ve Çamlıhemşin ilçeleri arasındaki Fırtına Vadisi'nde yer alıyor.
Yerli ve yabancı ziyaretçiler, bugün ulaşımdan çok turizme hizmet veren köprülerde bol bol fotoğraf çektiriyor.
"Tarihi köprüler artık ziyaretçilerin önemli duraklarından"
İl Kültür ve Turizm Müdürü Esra Alemdaroğlu, AA muhabirine, tarihi kemer köprülerin geçmişten geleceğe taşınan önemli yapılar olduğunu söyledi.
Kültür varlıkların korunmasının en büyük destekçilerinin bölge halkı ve ziyaretçiler olduğunu belirten Alemdaroğlu, "Korunması için sadece bizler değil, o bölgede yaşayan, kullanan, gelen ziyaretçilerin hassas olması gereken yapılar. Çünkü özel bir taş işçiliği görüyorsunuz." dedi.
Tarihi köprülerin artık ziyaretçilerin önemli duraklarından olduğunu vurgulayan Alemdaroğlu şöyle devam etti: "Vadilerde gezdiğiniz zaman mutlaka bir tarihi köprüde mola verip orada fotoğraf çektiriyorsunuz. Fotoğrafa, yürüyüşe ilgisi olanlar için bir gerdanlık gibi doğanın içerisinde. Geçmişten günümüze tarihi değerleri ile birlikte getirdiği hoş bir görüntüsü var.
Yazın köprülerde yoğunluk artıyor. Fotoğraf çektirmek ve köprülerin üzerinde bulunma isteği nedeniyle yoğun insan kalabalığı oluyor. Hem köprünün korunması hem de gelen kişilerin olumsuz bir durumla karşılaşmaması için dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle de öz çekim yaparken dikkat edilmesi gerekiyor. İnsan ve hayvan geçişleri için planlanmasından dolayı kesinlikle araçla üzerinden geçilmemesi gerekiyor."
Alemdaroğlu, köprülerin doğal kesme taştan yapılmış korkulukları olduğuna işaret ederek "Tarihi korunması gereken yapı olduğu için başka bir yapı kullanmıyoruz. Talepler geliyor ama doğal hali ile korumamız gerekiyor." diye konuştu.
Yorum Yazın