Saadet Partisi Rize İl Kadın Kolları, 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla “Hayata Değer Katan Kadınlar” ödül töreni gerçekleştirdi.
Saadet Partisi Rize İl Kadın Kolları tarafından düzenlenen Hayata Değer Katan Kadınlar” ödül töreninde Annelik Ödülü İlknur Yılmaz’a, Girişimcilik ve Üreticilik Ödülü Zehra Hazır ve Emine Terzi’ye, İyilik Ödülü Emine Benli’ye, Kültür, Sanat ve Spor Ödülü Beyza Topçu’ya, Bilim Akademi Ödülü ise Doç. Dr. Beril Gürlek’e verildi.
Saadet Partisi Rize İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Osma, ödül töreninde yaptığı konuşmada, programın amacının, yaptıkları çalışmalarla örnek olan, kişiliği ve hayatı ile yol gösteren, azim, inanç, fedakârlıklarıyla ilham veren kadınlara teşekkür etmek, hayatın tüm alanlarında yer alan ve varlıklarıyla değer katan bütün kadınların da yanlarında olunduğunu göstermek olduğunu kaydetti.
“Kadın, toplumun inşasında büyük pay sahibidir. Anne olarak, öğretmen, doktor, mühendis, gazeteci, yazar-çizer, bilim insanı olarak, fabrikada işçi, tarlada köylü, pazarda esnaf, ticaret erbabı ,iş kadını, yönetici olarak, toplumun her alanında çalışan, üreten, iradesini; kimsenin etkisinde kalmadan, her türlü baskının dışında, özgür ve özgün şekilde ortaya koyan kadınlar, daha güzel bir yarını şekillendirecek en önemli unsurdur.” İfadesinde bulunan İl Kadın Kolları Başkanı Osma, “Sahip olduğu özelliklerin farkında ve bu potansiyelini; iyinin, güzelin, faydalı ve doğru olanın gerçekleşmesi için kullanan kadın, dünyayı imar eder, medeniyeti inşa eder, toplumu ihya eder.” dedi.
Osma, “Adaletin hâkim olduğu gelişmiş bir toplum için, kadınların etkinlik alanlarının genişletilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk vb. alanlarda eşit fırsat ve olanaklardan faydalanabilmeleri büyük önem taşımaktadır. Türkiye; kadınların, çocukların gençlerin ve bütün vatandaşlarının geleceğe umutla baktığı, toplumsal barış ve huzurun tesis edildiği insan onuruna yakışır bir yaşam tarzının hüküm sürdüğü mutlu bir ülkeyi hedefliyoruz. Tarihe baktığımızda da görüyoruz ki ülkemiz gelişmesinde kadınlarımızın büyük katkıları olmuştur. Bu yüzden, Kadının eğitimini, sağlığını, sosyalleşmesini ve üretime katılmasını sağlamak, bunların önündeki engelleri kaldırmak, aslında hem bireye hem de topluma yapılan en büyük yatırımdır. Elbette sağlık hizmeti ve nitelikli eğitim, itibarlı, güvenli ve onurlu bir yaşam, kamu hizmetlerine ve kaynaklarına eşit erişim, kadın-erkek her insanın en doğal hakkıdır. Ancak hala ülkemizde, kadın daha doğarken, sosyal yapının önyargılarına muhatap olmakta, eğitimi, sağlığı, istekleri, umutları toplumda ikinci planda tutulmaktadır. Dahası ekonomik, sosyal, siyasal ve akademik alanda maddi manevi türlü zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır.” şeklinde konuştu.
Bugün kadınların en büyük probleminin geçim sıkıntısı olduğunun dikkatini çeken Saadet Partisi Rize İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Osma, “Doğal olarak çalışmak zorunda kalan bilgi birikimini ve tecrübesini üretime dönüştürmek isteyen kadınımız “çalışma hayatı” içinde büyük zorluklar yaşamaktadır ve çoğu zaman değersizleştirilmektedir. Evine gelir getirebilmek için, ağır şartlarda, uygun olmayan zaman ve zeminde, sosyal güvenceden mahrum statüde ve ucuz işgücü olarak çalışmak durumunda kalmaktadır. Çıkarılan yasalar ve iyileştirmeler olsa da, bu yasaların uygulanmasındaki keyfilik ve denetimsizlik, özel sektör başta olmak üzere bir çok alanda büyük bir mağduriyet oluşturmaktadır. Çalışan kadının şartlarını, eşitlik ilkesinden ziyade adalet ilkesi ile düzenlemek devletin asli vazifesidir. Özellikle düşük ücret ile çalışan kadınların, sorumlu oldukları çocuk ve yaşlı bakım hizmetlerinin, devlet tarafından ‘sosyal devlet’ anlayışıyla karşılanması hususunda da gerekli düzenlemelerin yapılması atılacak önemli bir adımdır. Başka önemli bir gerçek daha var; Üreten insan mutludur. Ancak üretimin karşılığı sadece para ile ölçülmemelidir. ‘Çalışıp para kazanıyorsa değerlidir’ yargısı, tüm hayatını, ailesi ve çocuklarına adayan ve bunu tercih eden ‘ev hanımı’nı değersizleştirmektedir. Hâlbuki ki her kadın evinde, çalışma alanında ülkesine büyük katkılar sunmaktadır. Kadın, yaratılışı gereği annelik vasfı ile toplumu oluşturan en önemli unsurdur. Bu nedenle kıymetli ve önemli sorumlulukları vardır. İlk mürebbiyedir. Yapıcı, onarıcı, toparlayıcı ve koruyucu özellikleri ile ailenin bel kemiğidir. Bu yüzden geleceğimizi şekillendiren ve evde ağır işçi olarak çalışan kadınların, ev hanımlarının, ‘özlük haklarının verilmesi’ için yapılacak düzenlemeler bir lütuf değil, en doğal hakkın teslimidir.” diye konuştu.
Yorum Yazın